BAŞKURT TÜRKLERİ

 

Prof.Dr. Saadettin Y. GÖMEÇ

Başkurtlar, güney ve Orta-Ural Dağlarının doğu ve batı taraflarındaki bozkırlarda ve ormanlık alanlarda yaşayan bir Türk boyudur. Başkurtların lehçe ve ırk bakımından Kıpçak grubuna girdikleri söylenmekte ve asıl yurtları olarak Türkistan’ın batı kısımları gösterilmektedir. İslam coğrafyacılarından Gerdizi, Hazarların altında 2000 askeri bulunan Başkurt (Başcurt) adlı bir beyden bahsediyor ki; bu durum, Kök Türkler dağılınca batıdaki Bulgarların yükseldiği ve Bulgar beylerinden birinin adının “Kurt” olduğu, Başkurt isminin de bundan gelmiş olabileceği şeklinde açıklanmaktadır

Eski inanışlara baktığımızda Başkurt boy birliği oniki urugdan meydana gelmiştir ki, buna on iki bag denir (Altı Bag Bodun gibi) 18. yüzyılda tesbit edilen şecerelerde bu boyların sayısı 25’i geçmektedir. Belli başlı Başkurt boyları ise şunlardır: Tabın, Kıpçak, Yurmatı, Bürçen, Ming, Usergen, Tüngevür, Türkmen, Katay, Koylı, Tokuzlar, Kırgız, Büler, Uran, Uvanış, Karşı, Salcuvut, Beketin, Gerey (Kirey). Dikkat olunursa bu aile adlarının hemen hemen hepsine diğer Türk boylarının arasında da rastlamak mümkündür.

 

Başkurdistan Arması

Bilindiği gibi “Kök Börü” ya da “Boz Kurt” Türk kültürünün vazgeçilmez unsurlarından olduğu gibi, eski Türk destanlarının da birinci kahramanıdır. Onlarda kurt zaman zaman bize ana, bazan kılavuz, bazan sancaklarımıza amblem, yeri gelince kağanın ordusu, ara-sıra savaş uranı, bazan Oğuz Kağan Destanı’nda olduğu üzere hükümdarın kendinde topladığı özellikler, yer yer Ergenekun’dan Türkleri çıkaran kağanın adı, bazan da Tölöslerin Türeyiş Destanı’ndaki gibi hükümdarın kızlarının evlendiği kutlu varlık oluyordu. Ona izafeten Asya’nın çeşitli yerlerinde kurt dağları mevcuttu. Attila’nın yüzünün bile kurta benzediğini söyleyenler vardır. Bozkır hayatında her ne kadar kurttan korkulsa da Türk milleti, onda kendisini yansıtan bir şeyler bulmuştur. Öyle ki bu durum Türkler hakkında bilgi veren yabancıların eserlerinde bile vurgulanmaktadır.

Türkler'de kutsal kurt da bir astronomik sembol idi. Kırgız Türklerinin bölgesinde bulunan kutsal kurt  ile yıldızları, güneşi ve ayı içinde toplayan eski bir Türk kabartması, üzerinde derin olarak durulması gereken bir eserdir.Prof. Dr. Bahaettin ÖGEL, Türk Kültürü Dergisi Sayı: 118

Başkurtların menşeiyle ilgili bir destandan daha bulunmaktadır ki, onun da konusu kısaca şudur: “Çok eski zamanlarda, doğuda yüksek karlı dağlarla çevrili bir bölgede Başkurt, Kazak, Kırgız, Nogay gibi, aynı baba ve anadan olma bazı Türk boyları beraberce yaşıyorlardı. Ama o sıralarda bu gibi isimler henüz yoktu. Gel zaman, git zaman bir gün bunların arasında ihtilaf çıktı ve bu yüzden de birbirlerine düşman olarak mücadeleye başladılar. Günlerden bir vakit, yine bu kabilelerden birisinin beyi, ava gittiği sırada önünde bir kurt peyda oldu. Bey bu kurdu takip ede, ede içerisinde cennet misali ormanları ve nehirleri bulunan, etrafı yüce dağlarla kaplı bir yere geldi. Tam bu esnada kurt da ortadan kayboldu. Bey anladı ki, bu kurt kendisine klavuzluk yapsın diye, Tanrı tarafından gönderilmişti. Bey bunun üzerine, geriye akrabalarının olduğu yere döndü. Onları da alarak, Ural Dağlarının yanına getirdi. İşte diğer kardeşlerden ayrılan bu kabileye Başkurt denildi ki, “kurdun baş olup, getirdiği” kavim demektir”

Netice olarak şunu söyleyebiliriz: Tarihlerine ve destanlarına baktığımız Başkurtlar, geçmişte bir il gibi görünüyorlarsa da, maalesef bağımsızlık ve etkinlik açısından varlık gösterememişlerdir. Bugün de bulundukları bölge ve nüfus yapıları itibarıyla, dünya coğrafyasında pek ağırlıkları yoktur. Sadece Başkurt Türkleri değil, bütün İdil-Ural Türklüğü için geçerli olan husus, birlik ve beraberliğe dayanan bir güç kazanımıdır. Kültürel ve siyasi hürriyetler bunun arkasından gelecektir.

Makalenin Tamamı

Başkurt Edebiyatı 

Mişerler, Başkurtlar ve Dilleri

Börü=Kurt 

Kök Börüler ve Arslanlar  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GÖKTÜRK DÖNEMİ KIYAFETLERİ

ANTİK MISIR VE TÜRKLER

AMERİKA'NIN TÜRKLER TARAFINDAN KEŞFİ