TÜRK ORDU GELENEĞİNDE ASKERİ MÜZİK OLGUSU

 


Yrd. Doç. Dr. Emin Erdem KAYA

Tarihi kaynaklar incelendiğinde Türk ordularının binyıllardan günümüze önemli miraslar bıraktığı görülmektedir. Bunlar arasında tarih kitaplarına geçen önemli savaş aletlerinin, savaş stratejilerinin ve önemli komutanların yanı sıra askeri müzik olgusunun da dünya ve Türk tarihi açısından önem arz ettiği bilinmektedir. İlk Türk ordularında basit bir oluşum olarak kendini gösteren askeri müzik takımları, ilerleyen yüzyıllarda daha organize bir biçimde ordu içinde çok önemli bir yer edinmiştir. Her zaman egemenliğin ve gücün simgesi olan bu askeri müzik takımları, yüzyıllar boyunca savaş alanlarında düşman orduların motivasyonunu kıran önemli bir görev üstlenmiştir. 

 Tuğ

Büyük Hun Devleti, aynı zamanda bilinen ilk askeri müzik topluluğu olan Tuğ Takımı’nı oluşturan devlettir. Kelime olarak Tuğ, “Orta Asya Türk devletlerinde devletin simgesidir ve çeşitli siyasi, askeri görev ve rütbeyi de simgeler.” 

Çeşitli kaynaklarda başı kıllarla donatılmış sancak ve bayrak olarak adı geçen Tuğ, davul ve kös olarak da anılmaktadır. resmi ve dini çalgısı olan Davul hem devletin varlık, bağımsızlık ve egemenlik simgelerinden biri, hem de devletin askeri müzik topluluklarını oluşturan Tuğ Takımlarının baş çalgısıydı. Hunlar döneminde Tuğ takımları Yırağ (surnay,zurna), Borguy (boru), Tümrük (davul), Küvrük (kös), Çeng (Zil) kurulur ve Hakanın sancağını temsil ederdi.

Tuğ takımlarının başlıca eylemi olan Tuğ Vurma, bir savaş alameti olarak nitelendirilir, savaşa giderken ve savaştan gelirken çalınırdı. Kulakları sağır edercesine çalınan davul sesleri, savaş alanlarında bir güç ve gövde gösterisi sergileyerek düşmanın ürkmesine sebep olurdu.Uygurların resmi çalgıları olan “Kövrük” isimli altınlı davul ve altınlı boru, altın başlı sancaklar ile kağanlığın simgeleriydi.

Bâbürname'de Tuğ Açma Töreni

 Tabıl

Karahanlılar döneminde “tuğ müziği” “tabıl müziğine” ve “tuğ takımı” “tabılhane” ye dönüşürken, askeri müzik devlet içindeki yerini korudu. Kaynaklarda Tabıl Davul kelimesinin eski söylenme biçimi olarak geçer.

Hanlık sarayında “Nöbet Vurma” veya “Tuğ Vurma” geleneği ise İslamiyet’in benimsenmesinden sonra da uygulanmaya devam etmiştir. “Tabılhane nöbetlerinde “kök” veya “küğ” denilen, belirli usullerle beslenmiş, çalgısal eserlere yer verilirdi. Her gün ayrı bir kök seslendirilerek bir yılda 366 kök dinletilmiş olurdu. Bu durum kuşkusuz Türk askeri müzik dağarının tarihsel gelişimi içinde Karahanlılar dönemine gelindiğinde ne denli artıp zenginleşmiş olduğunun göstergesiydi”

Nevbet

Nöbet manasında kullanılan nevbetin, İslamiyet öncesi Türklerde zamanı bildirmede ve nöbet değişimlerinde de çalındığına dair farklı bulgular bulunmaktadır.

Makalenin Tamamı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GÖKTÜRK DÖNEMİ KIYAFETLERİ

ANTİK MISIR VE TÜRKLER

AMERİKA'NIN TÜRKLER TARAFINDAN KEŞFİ