5000 YILLIK SÜMER TÜRKMEN BAĞLARI

Begmırat Gerey

Sümerologların hemen hemen hepsi Sümer diline temeli Ural-Altay dillerinden oluşan bitişimli Agglutinativ (iltisakî) dil grubunda yer veriyorlar. Onlardan birkaçı Sümer dilini Ural-Altay dilleri veya Türk dili ile doğrudan doğruya akraba sayarak, hatta ona Proto-Türk dili diyerek adlandırmaktadır.

Meselenin diğer bir önemli yönü ise, tarihçiler ve sümerologların çoğunluğunun Sümerlilerin Orta Asya’dan (Türkistandan) Mezopotamya’ya göçüp gelmiş olmasının altını çizmeleridir.

“Dünya Sanatının Büyük Tarihi” adlı eserin Sümerlilerle ilgili bölümünde şöyle satırları görüyoruz: “Tahminen M.Ö. 3000’li yıllarda Güney Mezoptamya’da Sümerlilerin hüküm sürmesi başlıyor. Onlar Hazar Denizi’nin ötesindeki çukur yerlerden (çöllerden) gelme ihtimali güçlü olan Asyalı halktır. Sümerliler oradan kendileri ile yüksek düzeyde gelişmiş tarım teknolojisini getirmişlerdir.”

Makalenin Tamamı

***

Dr. Bahattin Dartman

Sümer dili, Sami ve Hint-Avrupa dilleri gibi tasrîfî (bükülgen = flexible) dillerden olmayıp, iltisâkî (eklemeli/bitişken = agglutinative) dillerdendir. Kelime kökleri genellikle değişmez. Kelimeler, tek tek sözcüklerden değil, sözcük bileşiklerinden meydana gelir. Ekler, kelime köklerine ayrılmaz bir

şekilde birleşme yerine, bağımsız yapılarını korurlar. Bu bakımdan Sümerce Ural-Altay dillerinden olan Türkçe, Macarca ve bazı Kafkas dilleriyle yapı bakımından bir hayli benzerlikler arzetmektedir. Ayrıca Sümerce ile Türkçe arasında bazı ortakkelimeler bulunmaktadır.

Sümerliler, yünden yapılmış (konakes denilen) ağır ve kalın elbiseler giymişlerdir. Bu tür elbiseler, Mezopotamya’ya hakim olan sıcak iklim şartlarının gerektirdiği elbiseler olmayıp soğuk iklimlerde giyilen elbiselerdir. Dolayısıyla söz konusu elbiselerin, Sümerlerin ana vatanlarının soğuk ve yaylalık bir bölge olduğunu gösterdiği söylenebilir.

Sümer mabetlerinin kat kat kuleli olması ve bina yapımında, inşaat taşları taklit edilerek imâl edilmiş olan (plan-contex) tuğlalar kullanılması da bu halkın dağlık ve yüksek bir bölgeden geldiklerini gösterir niteliktedir.

Sümerlilerin ana yurtlarının Orta Asya olduğunu savunanların önemli bir delili de, onların bırakmış oldukları “kalde zodyaki” denilen “mıntıkatülbüruç (mıntıka-i burûç)tur. Gök yüzünün belli bir kısmının belli bir bölgeden görünüşüne göre çizilmiş/resmedilmiş olan mıntıkatülbüruç, bunu yapan kavmin hangi çevrede yaşamış olduğunu tespit etmek için çok önemli bir vesîkadır. Sümer mıntıkatülbürucu, bu insanların kuzey yarım kürede 40 ve 46 enlem dereceleri arasında yer alan Hazar Denizi’nin doğu kısmında yaşamış olmaları gerektiğini göstermektedir. Çünkü bu mıntıkatülbüruçtaki yıldız kümelerinin şekilleri ve konumları sadece bu bölgeye tekâbül eden gökyüzü parçasına uymaktadır. Arşın kuzey yarım küresinde boylam itibarıyla Hazar Denizi’nin doğusunda ve enlem itibarı ile de 40 ve 46 dereceleri arasındaki bu bölge ise Orta Asya, yani Türkistan’dır.

Sümer ülkesindeki yer adlarıyla Türkmenistan ve Hazar çevresindeki yer adlarının aynı oldukları belirtilmektedir

Makalenin Tamamı

Anau (Anav) Kültürü

Elamlılar 

Akkadça Türkçe Bağları 

Türkçe Macarca Sümerce


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GÖKTÜRK DÖNEMİ KIYAFETLERİ

ANTİK MISIR VE TÜRKLER

AMERİKA'NIN TÜRKLER TARAFINDAN KEŞFİ