KARASUK KÜLTÜRÜ ( M.Ö. 1200-700 )
![]() | |
|
Prof.Dr. Salim Koca
Yenisey
nehrine katılan Karasuk ırmağı çevresinde yeni bir kültür daha
meydana çıkarılmıştır. Bu kültürde Andronovo geleneği devam
ettirilmekle beraber (Gumilev, 2002: 52), yenilik olarak demir madeni
bulunmuş ve işlenmesine başlanmıştır. Hatta bu kültürde,
bakıra arsenik ve kalay karıştırmak
suretiyle metalin kalitesi ve değeri son derece yükseltilmiştir.
Bundan başka, dört tekerlekli ve üstü kapalı arabalar ve keçeden
derme çadırlar (kurulup sökülebilen), ilk defa bu kültürde
görülmüştür (Kurat, 1972: 3; Esin, 1978: 11). Daha da önemlisi,
Karasuk kültürünün insanı, çok miktarda beslediği koyunun
yapağısını dokuyarak, elbise yapmasını öğrenmiştir (Ögel,
1984: 31). Öte yandan, gem yapmak üzere yontulmuş kemik ve boynuz
parçaları ile el değirmenleri de, ilk defa Karasuk kültüründe
görülmüştür (Okladnikov, 2000: 126) .
Orta
Asya’da ortaya çıkarılan Anav, Afanesyovo, Andronovo, Karasuk,
Tagar ve Taştık kültürlerinin özellikle Türklerin atalarıyla
çok yakından ilgisi bulunmaktadır. Bu yargının doğruluğu,
bugün bile çeşitli delillerle kanıtlanabilmektedir. Meselâ, eski
Türk kültüründeki at ve koyun besleme, dört tekerlekli üstü
kapalı araba, derme çadır, tunç, iki ağızlı bıçak
(kingırak=kama), hayvan üslubu gibi unsurlar ile m ezara yiyecek ve
içecek koyma âdeti, bu kültürlerde de açık bir şekilde
görülmektedir. Bundan da anlaşılıyor ki, Türklerin ataları
(Proto-Türk), çok eski çağlarda Abakan bozkırlarından Etil
(Volga) ve Ceyhun (Öğüz) nehrinin ilerisine kadar olan bütün
Orta Asya topraklarına yayılmışlardır. Bu durum, Türklerin
yayıldıkları sahalardaki ırmaklara ve dağlara verdikleri
isimlerle de desteklenmektedir. Meselâ, Milâttan önceki çağlarda
yazılmış Grekçe eserlerde Ural nehrinin adı “Dayık”
(Yayık), Ceyhun nehrinin adı da“Oxus” (Öğüz=nehir), şeklinde
Türkçe yazılmıştır. Grek yazarları, bu isimleri, hiç şüphesiz
burada oturan Türklerden öğrenmiş olmalıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder