SİBİRYA'YA ADINI VEREN SUVAR (SABİR, SABAR, SZABİROK ) TÜRKLERİ
![]() |
Sabir Kadını |
Prof.Dr. Osman KARATAY
Suvarlar (Sabirler) Hun sonrası dönemde Kafkaslara gelmiş, daha çok Güney Kafkaslara sarkarak kendilerinden söz ettirmişlerdir. Bu topluluğun geliş yeri Batı Sibirya gözüküyor. Göç etmeyen kısım yerinde kalmış ve nihayet Sibirya adı onlardan dolayı verilmiştir. Sonraki dönemin delillerinin Türk olduğunu gösterdiği bu kavim, Macarların atası olarak da kaydedilmiştir. Suvarların Sibirya’ya Ortadoğu’dan gittikleri anlaşılıyor.
Kuzey Irak bölgesinin sakinleri olan Subarlar, batıdan gelen baskılarla Azerbaycan istikametine çekilmişler, orada da tutunamayarak Kafkasların kuzeyine geçmişlerdir. Bu halk Sümercedeki Türkçe ve Macarca ile alakalı kelimelerin kaynağı olarak görülüyor. Sonraki dönemde karşımıza çıkan Macar atfı da bununla birlikte düşünülmeli ve Türk-Macar ortak atalarından biri olarak değerlendirilmelidir.
***
Prof. Dr. Ahmet Taşağıl
Sabarlar, 463-558 yılları arasında Karadeniz’in kuzeyinde ve Kafkaslar’da mühim rol oynayan bir Türk kavmidir.
Bizans tarihçisi Prokopios’un Sabarlar hakkındaki kayıtları çok enteresandır; “Sabarlar insan hafızasının hatırlayabildiği zamandan beri, ne İranlılardan, ne de Romanlılardan hiç kimsenin düşünemediği makinelere sahiptirler; Öyle ki her iki imparatorlukta fenci eksik olmamış ve her devirde muhasara makineleri yapılmıştır. Fakat şimdiye kadar bu barbarlarınkine benzer bir buluş ne ortaya konmuş, ne de onlar gibi kullanılmıştır. Bu şüphesiz insan dehasının bir eseridir. . Bu kayıt o zaman için Batı medeniyetinin temsilcisi sayılan Bizans üzerindeki Sabar tesirlerini açıkça ortaya koyar.
Netice olarak görmekteyiz; Orta Avrupa’da Hun hakimiyeti yıkıldığı sırada Doğu Avrupa’da yine bir Türk kavmi tarih sahnesine çıkarak, Sasani ve Bizans imparatorluklarıyla boy ölçüşmüştür. Çok enteransandırki; o zamanın iki büyük yerleşik medeniyeti kuzeyde yaşayan yerli kavimlere hiçbir kalıcı tesir yapamazken, barbar addedilen bir Türk kavmi bu yerliler üzerinde asırlarca sürecek olan kalıcı etkiler yapıyordu.
***
![]() |
Suvar Okçuları |
Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu
Türk Milli Kültürü kitabı
Balak(ölm. 520,ler),tan sonra yerine geçtiği anlaşılan dul hâtûnu Bo(ğ)arık ; savaşçılığı, idareciliği ve güzelliği ile meşhur bir Türk kıraliçesi idi ve "100 bin" kişilik Sabar ordusuna kumanda ediyordu. Bizans imparatoru Justinianos I (527-565) çeşitli gümüş vazolar ve diğer zengin hediyeler karşılığında Boğarık ile anlaşmayı tercih etti (528). Bizans yıllardan beri sürüp gelmekte olan Sâsânîler savaşında Sabarları kendine dost ve müttefik yapmayı daha uygun bir siyâsî davranış saymış olmalı idi. 531 yılına kadar Bizans ile işbirliği hâlinde görülen Sabarlar hakkında, sonraki senelere âit açık bir habere rastlanmamakla beraber, onlann Şehinşah Anûşîrvân (Âdil) zamanında, Sâsânîlerin Kafkaslardaki sürekli ve başanlı savaşlarında (bilhassa 545'de) hayli telefat verdikleri tahmin ediliyor ki, neticede bir askerî güç olmaktan çıkmışlar, üstelik 557'ye doğru Âvarlardan da ağır bir darbe yemişlerdir. Sabar sahası az sonra, Karadeniz'e ulaşan Gök-Türk idaresine girmiştir. 576'da Güney Kafkaslardaki hâkimiyetleri Bizans tarafından yıkıldıktan sonra bir kısmı Kür nehrinin güneyine yerleştirilen Sabarların adlarına 7. yüzyıl ortalanna kadar dağınık şekilde rastlanmakta ve bu tarihlerde aynı bölgede büyük bir devlet olarak ortaya çıkan Hazarların esas kütlesini teşkil ettikleri, Hazar kabileleri olarak görülen Belencer ve Semender'in aslında iki büyük Sabar kütlesi olduğu anlaşılmaktadır.
***
Suvarların bir kısmı Çuvaş olarak anılmaya başlandı. İlk başta isim Suvaş olarak değiştirildi ve ancak daha sonra Çuvaş olarak değiştirildi. Öyle olsa bile, Suvar efsaneleri ve gelenekleri Çuvaş mitolojisinde en iyi şekilde korunmuştur. Çuvaş halklarının ataları olan mitolojik kahramanlardan birinin adı Suvar'dır. Bugün Çuvaşlar, Sabirlerin doğrudan torunları olarak kabul ediliyor.
Sibirya'ya Adının Veren Sabir Halkı (Rusça)
Yorumlar
Yorum Gönder