ANTİK MISIR'IN ASYA BAĞLANTISI
![]() |
Antik Mısır Boyalı Keramik Hollanda, Leiden, Rijksmuseum (B.Tarhan Arşivinden) |
Prof. Dr. Afet İnan'ın
Eski Mısır Tarih ve Medeniyeti Kitabından
Bu ilk devirlerde Mısır'ın Delta ve Vadi kültürleri, ayrı ayrı esaslar temelinde gelişmişleridir. Mısır'ın ilk maden çağının kaynağı üzerinde çeşitli önermeler ileri sürülmüştür. Bu medeniyet yerli midir, yoksa bir göç yolu ile mi gelmiştir? soruları, arkeolog ve tarihçileri meşgul eden bir mesele halindedir.
Bu sorular her bakımdan kesin olarak halledilmiş olmamakla beraber, bazı esaslar tespit edilmiş bulunuyor.
Mısır'da ilk madenler çağı kültürünün yerli bir tekamül eseri olmadığı meselesi özellikle önemlidir. Onun için iki cepheden inceleme gerekir:
A. Antropolojik ölçüler ve mitolojik deliller.
B. Arkeolojik buluntular (Keramik ve maden eşyaları).
A. Bulunan iskeletlere nazaran ırk durumunu Kuzey ve Güney olarak iki ayrı kısımda ele almak icabeder. Kuzeye maden işlemesini bilen halk gelip yerleşmiştir. Bunların yukarıda gördüğümüz gibi antropolojik karekteri brakisefal olmalarıdır.
Bu tip insanlar Akdenizi iskan eden dağlılardır. Bunlar bugünkü Alp'li insanların temsilcileridir. O çağlarda ise Sümerliler'in bir kolu olduğu bazı bilginler tarafından kabul ediliyor (A.Moret-1941, Tome I. s.62). O halde Sümerlilerle ortak bir ataya sahiptirler. Badari ve Amrah kültürlerinde Afrikalı elemanlarla Asyalılar birbirleriyle mücadele halindedirler ve Gerze kültürü tamamen Asya karakterlidir. (Marcel Brion- 1937, s. 225-226). Bu iki kültürü yaratanlar arasında ırk bakımından ilk zamanlarda büyük farklar olduğu anlaşılıyor.
Arkeolojik vesikalar, Eneolitik devrede ön ve Orta Asya ile yakın bağlar gösteren bir kültür dalgasının önce Kuzey Mısır'ı istila edip orada yerleştiğini, daha sonraları da güneye nüfuz ettiğini doğrular. Zira bu yerleşme yerlerindeki araştırmalardan Doğu ve Batıyı ifade eden yazı işaretlerinin ilk zamanlar Deltada bulunan iki Nom'un (Nom: Şehir devleti) amblemi olduğu olduğu tespit edilmiştir. Demek ki bu iki Nom çevresinde biri deltanın doğusunda diğeri batısında olmak üzere iki devlet ortaya çıkmıştı. Sonraları birleşen bu iki siyasi varlık güneye doğru inerken sağ tarafları batı işaretini sol tarafları ise doğu işaretini göstermiştir.
Delta'nın bu iki devleti birleştikten sonradır ki güney Nom'ları üzerine istila ve halimiyet kaygısı başlamıştır. Bu istilayı, arkeolojik delillerle birlikte mitolojik deliler de doğrulamaktadır. Örneğin Delta bölgesinin en eski ilahlarından olan ve şahin şeklinde betimlenen güneş ilahı Horus, Mısır Mitolojisinde Güney Mısır'ın en eski ilahlarından biri olan Set'i (Negade) uzun uğraşlardan sonra mağlup ederek öldürmektedir. Bu durum gerçek yaşamın, ilahlara da yansımasını gösterir.
B. Arkeolojik Buluntular (Keramik ve Maden Eşyalar)
Mısır'ın Eneolitik devrine ait keramiklerin ve madeni aletlerin incelenmesi, bazı önermeleri de beraberinde getirmiştir. Bu çeşit eşyaların tekniği, şekilleri ve süsleri itibariyle, yerli bir gelişim seyrine tabi olmadığı düşünülmektedir. Bu nedenle çeşitli kıyaslamalar yapılmaktadır. Mısır'ın keramik tipleri, genellikle şöyle değerlendirilebilir;
1. Kırmızı ve dış yüzeyleri perdahlanmış, içleri siyah olanlar.
bu çeşitler, Nübya'da tarih öncesinden tarihi devirlere kadar devam etmiş olduğundan, Mısır'daki örnekleri bunlarla kıyaslanır (Scharff). Bu nedenle Mısır'da görülenlerin irtibat noktasının Nübya'da aranmasına işaret edilmektedir. (Arif Müfit Mansel-1938, s.16)
2. Kırmızı zemin üzerine açık sarı ile yapılmış veya açık zemin üzerine koyu kırmızı boyalı bir takım şekil ve nakışlardan, nebat, hayvan ve insan resimleri olan keramikler. Bu resimlerden bazıları Mısır'ın coğrafi karakterine uygundurlar. Ancak gemi tiplerinin yapılışı, Mezopotamya'daki örneklere benzemektedir. Gemiler, Mısır'ın yerli üslubuna uymamaktadır. (Kurt Bittel-1945, s.34). Bu nakışlı keramiklerin Mısır'da geçmişi olmadan, gelişmiş bir şekilde ortaya çıkmış olmaları, bunların başka bir yerden gelen insanlar tarafından getirilmiş olmaları kanaatini kuvvetlendirmektedir.
Bu eserlerdeki tarz ve şekiller Ön Asya'da Mezopotomya kültürleri ile ilgilidir. Ancak menşe meselesi için şu kanaati şimdilik kaydetmek yerinde olacaktır. "Bakırla birlikte üzeri boyalı ve nakışlı vazolar ortaya koymuş olan ilk kültürler, Orta Asya'da meydana gelmiş (Anav-Anau),bunlar buradan M.Ö. beşinci binde doğuya (Çin), Güneye (Hindistan, Blucistan, Efganistan), batıya (Ön Asya) yayılmışlardır. Ön Asya'dan bir kol, belki Anadolu üzerinden Ege Bölgesi ve Avrupa'ya geçmiş, başka bir kol ise Suriye'ye Filistin üzerinden Mısır'a kadar uzanmış ve burada, incelediğimiz ikinci kültürün yayılmasında başlıca rolü oynamıştır (A.M.Mansel-1945, s.20)
![]() |
Anau (Anav Keramikleri) |
Böylece süslü ve boyalı keramiklerin kaynağı, yayılış sahası ve Mısır'daki durumu, tespit edilmiş oluyor. Arkeolojik belgelere dayanarak bu devirde Asyalıların Mısır'ı önce kuzeyden istilası ve sonraları bütün vadiye de yayılmaları sonucu çıkarılabiliyor. Çünkü bu süslü ve boyalı keramikler Eneolitik devrin sonlarında bütün Mısır'a şamil olmuştur. Mısır sanayiinde büyük bir gelişmeye neden olacak olan mavi veya yeşil emayın uzak kaynağı bu devirdedir.
Bu keramiklerden başka arkeolojik buluntular arasında bir de Orta Asya'dan gelen "LAPİS LAZULİ" lacivert taştan yapılmış eserler vardır ki, bu maddeyi bilenler tarafından işlendiğine bir delildir Yine bu ilk devirlerde beliren silindir mühürlerde tamamiyle Mezopotamya etkisi görülmektedir. Eneolitik devirden sonra tarihi çağlarda Mısır'da silindir mühürler artık kullanılmamıştır. (Kurt Bittel - 1945, s. 37)
Madenlerin işlenmesine gelince, bu da Mısır'a dışardan gelmiştir ve S.D. 40'dan sonra bakır, çakmak taşı aletlerin yerini tutmaya başlamıştır. Bu ilk zamanlarda bakır nadir olduğu için küçük eşyalar yapılmıştır. İğne, çengelli iğne, balık oltaları, marangozluk aletleri gibi. Bakır ve altın madenlerini işlemesini bilen bir halkın Delta'ya yerleşmesi ile maden sanayii Mısır'da başlamıştır.
İşte antropolojik, arkeolojik, mitolojik delillere dayanarak Eski Mısır tarihinin bu Eneolitik devir kültürünü Asya Menşeine bağlamak lazım gelmektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder