KUMAN KIPÇAK TÜRKLERİ
Prof. Dr. Saadettin Y. Gömeç
Herhalde
Altayların batısından önce İrtiş civarlarına gelen ve burada
Kimeklerle
kader birliği yapan Kuman-Kıpçakların bir Tölös
boyu olduğu açıktır. Bir süre sonra zaten bu bölgede ciddi bir
güç haline gelemeyen Kimeklerin önderliğini üstlendiler. Dağılan
Kimek kabilelerinin bir kısmı Kıpçaklar, bazıları Peçenekler,
muhtemelen bir bölümü de Oğuzların içine girdiler.
Kuman-Kıpçaklar, Uz ve Peçenekleri takip ile Hazar-Aral,
arkasından İdil-Ural-Kafkasya ve en nihayet Doğu Avrupa ile
Balkanlara kadar ulaştılar. Buradaki halklarla sayısız defa
savaşan Kuman-Kıpçaklar ne yazık ki bir devlet olamadılar.
Balkanlarda kalanlar Bizans, Macar, Rus ve Bulgar devletlerinin
içinde eridiler. Doğu Avrupa ve İdil-Ural’da yaşayanlar ise
bugün umumenTatar diye adlandırılan Kazan, Çuvaş, Başkurt ve
Batı Sibirya Türk ahalisinin teşekkülüyle, kısmen de
Kazak-Kırgız etnik oluşumunda başlıca rol oynadılar.
Rus
kroniklerinde Polovtsı ismiyle anılan Kuman-Kıpçaklarla, Ruslar
arasındaki ilk münasebet 1055 senesinde Preyeslav knezi Vsevolod
ile Boluş adındaki Kuman beyi arasında yapılan anlaşma
vesilesiyledir.
Aynı
zamanda Aşağı İdil ve Don boyundaki bazı Kuman-Kıpçak
kabilelerinin Orta İdil’e, yani Bulgar bölgesine de geldikleri
biliniyor. Dolayısıyla Türk-Mogol istilası eski Bulgar yurdunun
da Kıpçaklaşmasına sebep olmuştur. Bu coğrafya Türk-Mogol
hâkimiyetine girdikten sonra Kumanların eski düzeni bozuldu.
Onlara yeni göç sahaları gösterildi. Karadeniz’in kuzeyindeki
stepler, esasen bundan sonra Kıpçak Bozkırı (Deşt-i Kıpçak)
diye adlanmıştır.
Ukraynadaki Kıpçak Balbal'ları |
Kuman-Kıpçakların
birçoğu Kuban boylarından doğru Dağıstan ve Kafkasya havalisine
de girmişlerdir. Ayrıca onların Balkanlarda faaliyette
bulundukları, oralara da yerleştikleri bilinmektedir. Arnavutluk ve
eski Yugoslavya, Romanya vs. ülkelerdeki Kuman adları buna delalet
eder. Hatta bugünkü Romanya’nın kuruluşunda da
Kuman-Kıpçaklar çok önemlidirler. Bilindiği üzere bugünkü
Romen yurdu Hunlar çağından beridir, Türklerin uğrak yeriydi.
Onlar özellikle Balkanlarda rastladıkları Romenleri çobanlıkta
ve çiftçilikte kullanıyorlardı. Dolayısıyla şimdiki Romanya’ya
bu halkı Türkler getirmişlerdir. Bir Türk beyi olan Basar Apa,
belki de 1330’larda günümüz Romanya’sının temellerini attı.
Bu yüzden Romanya’nın kuzey tarafları Basarabya diye anılırken;
yine 14. asırda Dobruca bölgesinde büyük nüfuza sahip,
Kuman-Kıpçak menşeili Balak beyin kardeşi Dobrotiç’in ismi de
aynı şekilde söz konusu havaliye verilmiştir. Bunun gibi hem
Moldovya, hem de Romanya’da yüzlerce Kuman-Kıpçak yer adlarına
tesadüf edilmektedir.
Ondördüncü
asır başlarında kendilerine ait Codex
Cumanicus gibi bir sözlük yazılan ve İlhanlılar içinde
de son derece etkili olan Kuman-Kıpçakların ismi Mısır
Memlukları ile de özdeştir. Abbasi saltanatından itibaren
İslam devletlerinin saraylarında muhafız kuvveti olarak Türklerden
meydana gelen birliklerin varlığı görülmektedir. Bu usul
Eyyubiler zamanında daha da yaygınlaşmıştı. Eyyubilerin son
devirlerinde Mısır’daki askeri güç Kıpçak, Oguz ve
Çerkeslerden oluşuyordu. Memluklar, Eyyubilerin Kıpçak
Türklerinden müteşekkil hassa kuvvetleriydi. Deşt-i Kıpçak’tan
genç yaşta getirilen Türkler, askeri talim ve terbiye ile burada
yetiştiriliyorlardı. Bilhassa Mısır’da yaşayan
Kuman-Kıpçakların çokluğu dikkat çekmektedir. Bunlar hep
birlikte aynı kışlalarda hayat sürdüklerinden dillerini ve
kültürlerini korumuşlardı. Aralarında hitabetleri ve zekâları
sayesinde devletin en yüksek mevkilerine gelenlerin sayısı
fazlaydı. Buna bağlı olarak bölgede Kıpçak Türkçesiyle
yazılan eserler de bir hayli çoktur. Nihayet Mısır’da görev
yapan Kuman-Kıpçak kıtalarının başı Ay Bek, askerlerini
kullanarak Eyyubilere son verip, 1250 tarihinde Memluk Devletini
kurdu. 1260’ta, Hülagu’nun (Tuluy’un oğlu) kumandası
altındaki orduyu Ayn-Calut’ta yenilgiye uğratarak, Mısır’ı
Çingiz hanedanlığının istilasından koruyan Sultan Baybars
Memluk hükümdarlarının en meşhurları arasına girdi.
Yorumlar
Yorum Gönder