TÜRK KÜLTÜRÜNÜN HİNDİSTAN UYGARLIĞINA ETKİLERİ

 


Dr.Bota BOKULEVA, Prof.Dr. Rauşangül AVAKOVA, Öğr. Gör. Jenisbek ABELDAYEV

Çeşitli Türk kavimlerinin Hindistanla olan ilişkileri çok erken tarihlerde başlamıştır. M.Ö. III. yüzyılda Mauriya Hanedanı çökünce Hindistan’da Şak ve batıda İskit adını taşıyan Orta Asyalı Türk boyu Hindistan topraklarına geçerek yerleşmişler ve “Hint-Saka” adlı devletin esasını oluşturmuşlardır.

Hint-Saka devletinin ünlü hükümdarı olan Maues ile oğlu Az’ın iktidarı esnasında devlet sınırı Keşmir’in güneyine doğru uzanmıştır. Hindistan’da özel bir sosyal tabaka oluşturan Racputların teşekkülünde Orta Asyalı Saka, Kuşan ve Hun Türklerinin etkisi büyüktür.

Racput topluluğunun oluşumuna yaptıkları bu etki doğrudan değilse bile, söz konusu süreçte özel bir yeri olduğu yadsınamaz. Babur Şah’ın seferleri gibi Sakaların da Hindistan topraklarında hâkimiyetlerini kurmaları, eskiden Doğu Türkistan’da yaşayan Yüe-Çi aşiretinin baskısından kaynaklanmış olabilir. Orta Asya’nın yerlisi sayılan Sakaların bir parçası işgalci kabilelere tabi kalmışlar, diğer bir bölümü ise güneye doğru göç etmişlerdir.

X. yüzyılın sonlarından itibaren Türk İslâm kuvvetleri Hindistan’a ekonomik ve dinî sebeplerle akınlar başlatmıştır. Racalıkların zayıfladığı bir döneme denk gelen Hint Hanedanları bu taarruzları savuşturamamış, darmadağınık bir hale düşmüş ve bunun sonucu Hindistan’ın kuzeyinde Müslüman iktidarında 206 yılında büyük Dehli Türk Sultanlığı adında bir devlet kurulmuştur.

Makalenin Tamamı

***

HİNDİSTAN'DA TÜRK İZLERİ 

Şengül Demirel 


Türkler yedi yüzyıldan uzun bir süre Hindistan topraklarını yönetmiş ve topraklarda derin izler bırakmışlardır. Birbirlerinden çok farklı etnik gruplardan oluşan halka eşit davranmışlar, din bakımından ayırım yapmamışlar ve bu konuda yasal düzenlemeler yapmışlardır.

Hint kutsal metinlerin Farsçaya çevrilmesini sağlamışlardır. Böylece Hint kültürünün ve dinlerinin batı dünyasına tanıtılmasında katkıda bulunmuşlardır. Türklerin Hindistan halklarına yaptıkları en büyük hizmetlerde biri de sadece din adamlarının okuyabildiği Sanskrit dilinde yazılmış kutsal metinleri, halkın okuyabileceği dillere çevirtmiş olmalarıdır.

Türkler Hindistan’da ölümsüz mimari eserler de bırakmışlardır. Bu eserler özgün mimarileriyle, Hindistan’da birer Türk damgası gibidir. Bu eserler içinde Tac Mahal’in ayrı bir yeri vardır. Türk hükümdarı Şah Cihan’ın çok sevdiği eşi Mümtaz Mahal için yaptırdığı “Tac Mahal”, Hindistan’ın sembolü haline gelmiş bir eserdir.

Makalenin Tamamı

Hindistan Türklere Neler Borçludur

Kuzey Yıldızı Belgeselleri:

Kuzey Yıldızı 1

Kuzey Yıldızı 2

Kuzey Yıldızı 3

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GÖKTÜRK DÖNEMİ KIYAFETLERİ

ANTİK MISIR VE TÜRKLER

AMERİKA'NIN TÜRKLER TARAFINDAN KEŞFİ