ASENALAR (ETRÜSKLER) VE TANRIÇA TURAN

 

                               Venüs/Afrodit Adları ile Gizlenen Etrüsk Tanrıçası Turan (Walters Art Museum)

 

Dr. Güzide Filiz Tuzcu

Etkin metotlarla, sürekli olarak Afrodit “, ya da “Venüsadıyla dünyaya tanıtılan ve ezberletilen söz konusu “Tanrıçanın” gerçek adının Turan olduğu ve Tanrıça Turan’ın “Çok Tanrılı Etrüsk Din Panteonunda” oldukça önemli bir yere sahip olan bir tanrıça olduğu belirlenmiştir.

Avrupa topraklarına ilk kez medeniyet götüren, günümüz Grek, İtalya toprakları, Girit ve Ege Adaları gibi bölgelere yerleşerek, buralarda muhteşem saraylar, tapınaklar, yollar, köprüler, su kanalları, anıt mezarlar, heykeller, tunç - gümüş – altın - mermer pek çok sayıda sanat eserleri ihtiva eden, Roma gibi görkemli şehirler kurmuş olan Etrüskler, 19. yüzyıldan başlayarak 20. yüzyıla kadar bilim çevrelerince sıkça tartışılmış ve ortaya Etrüsklerin gerçek kimliklerini gösteren önemli bilimsel kanıtlar çıkartılmıştır. Her şeyden önce Etrüsklerin, kendilerini “Etrüskler” olarak tanımlamadıkları, Etrüskler olarak bilinen halkın, kendilerini “ Resanna? - Asenna “olarak adlandırdıkları, uzmanlarca ifade edilmiştir.

Dişi - ana bir kurttan türediklerine inanan Resanna - Asenna” kavminin, aslında dişi - ana bir kurttan türedikleri inancında olan, bir Gök- Türk boyu olduğu tespit edilmiştir. Bu insanlar kendilerine kurt efsanesini temel alan ve Gök- Türklerin bir kolu olan “Asena Kabilesinde” olduğu gibi, “Rasenna – Asenna” adını vermişler ve Asya‘dan İtalya‘ya göç ederek, göç ettikleri topraklara muhteşem medeniyetlerini getirmişlerdir.

Eski Türklerde “Kurt‟un son derece önemli ve kutsal bir anlam ifade ettiği, Türklerden bir grubun “Kurt’u ata olarak tanıdıkları, kurttan türedikleri inancına sahip oldukları ve “Kurdu” devletlerinin arması haline dönüştürdükleri” ifade edilmiştir. Hatta Bizans tarihçileri, “Avrupa‟ya göç eden Hun Türklerine birkurdun kılavuzluk ettiği hususunda bir mitolojiye yer verdikleri” dile getirilmiştir. Asenaların (Etrüsklerin) kurttan türeme inancı dışında, ataları olan Gök - Türklerle daha pek çok ortak özelliklerinin bulunduğu ve bunların başında alfabe, dil, yazı, din, sosyal yaşam ve kadına saygın bakış açısı geldiği tespit edilmiştir. İtalyan ve Greklerin, Asenaları (Etrüskleri) farklı isimlerle zikredilmeleri, zihinlerde karışıklık yaratarak, Etrüsklerin “Türk Köklerinin” ustaca gizlenilmesini sağlanmıştır.

Asenaların (Etrüsklerin) nereden geldiklerine dair tartışmaların uzun yıllar devam ettiği ancak sonunda akademik çevrelerde genel bir mutabakata varıldığı ifade edilmiştir. Bu hususta en fazla kabul gören görüş, daha önce bahsetmiş olduğumuz üzere tarihçiliğin babası addedilen Herodot‘un Asenaların (Etrüsklerin) Batı Anadolu halkı oldukları ve deniz yolu ile Batı Anadolu‟dan günümüz İtalya topraklarına göç ettiklerine” dair olan görüşüdür. Bu görüşü paylaşan tarihçiler, Asenaların (Etrüsklerin) günümüzden üç bin küsur yıl önce, Anadolu‘dan Avrupa‘ya göç ettiklerini belirtmişlerdir. Batı Anadolu‘da hüküm süren Lidya Kralı (Asenalıların Kralı) yaşadıkları ağır bir kuraklık nedeniyle, bol su kaynakları, verimli toprakları ve elverişli iklimi şartları olan yeni topraklar keşfetmek ve buralara yerleşmek üzere prens oğlu Tyrsenus‘u – Taratius‘u ? (değiştirilmiş bir addır – Tuğrul – Tarık - Tarhan – Tarkan - Turan – Tufan – Tayfun vs… olabilir) Lidya Krallığı nüfusunun yarısıyla birlikte, deniz yoluyla Batı istikametine göndermiştir... Yola çıkan göç kafilesinden “bir bölümünün, yol güzerğâhında bulunan çeşitli Ege adalarında kalıp, buralara yerleşmeye karar verdikleri, Prens oğlun başını çektiği daha kalabalık olan kafilenin ise, İtalya topraklarına gidip yerleştikleri‖ ifade edilmiştir. Daha önce altını çizmiş olduğumuz gibi Herodot da dahil olmak üzere, bu görüşte olanların çoğunlukta oldukları vurgulanmıştır. İtalya Turin Üniversitesinden Profesör Alberto Piazza‘nın da benzer görüş belirterek; ―Günümüzden en az üç bin yıl önce, Tuscany (İtalya) olarak bilinen bölgeye göç etmiş ve bu topraklarda göz kamaştıran bir medeniyet başlatmış olan Etrüsklerin (Lidya Krallığından gelen halkın) Anadolu‟dan göç ettiklerini gösteren pek çok kanıt vardır” diye ifade etmiştir.

Genelde akademisyenlerin hemfikir oldukları diğer bir konu da, Asenaların (Etrüsklerin) Avrupa topraklarına ayak bastıkları çağlarda, Avrupa‘da olumsuz ve ilkel yaşam şartlarının hüküm sürdüğüdür... O sırada Avrupa topraklarında dağınık - düzensiz bir şekilde, gruplar halinde yaşayan yerli kavimlerin, penceresiz toprak evlerde, hatta mağaralarda ikamet ettikleri, gayet basit ve ilkel bir hayat sürdüklerine ilişkin tespitler vardır. Bu bağlamda, Avrupa‘da yaşayan bu yerli insanları, ilk kez medeniyetle tanıştıran, onlara başta alfabe, okuma - yazma olmak üzere, pek çok şeyi öğreten kavmin, Etrüskler diğer adıyla, Gök -Türklerin bir kolu olan Asenalar oldukları tarihçiler tarafından ortaya konulmuştur.

Makalenin Tamamı

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GÖKTÜRK DÖNEMİ KIYAFETLERİ

ANTİK MISIR VE TÜRKLER

AMERİKA'NIN TÜRKLER TARAFINDAN KEŞFİ